Duman Global Danışmanlık
T +90 850 333 34 06
Email: bilgi@dumanglobal.com
Duman Global
Uzayçağı Caddesi 1253. Sokak No:1 Ostim Y.Mahalle / Ankara
|
İbra, Türk Borçlar Kanunu’nda borcu sona erdiren nedenlerden birisi olarak sayılmıştır. Madde 132; “Borcu doğuran işlem kanunen veya taraflarca belli bir şekle bağlı tutulmuş olsa bile borç, tarafların şekle bağlı olmaksızın yapacakları ibra sözleşmesiyle tamamen veya kısmen ortadan kaldırılabilir” hükmüne havidir. Alacaklı, borçlu ile yaptığı bir sözleşme ile onu borçtan kurtarmakta, borçlu ise borcu ifa yükümlülüğünden kurtulmaktadır. Tarafların aralarında anlaşarak, alacaklının alacağından feragat etmesi ve bu suretle borçlunun borçtan kurtulmasına yönelik olarak yaptıkları sözleşmeye, “ibra sözleşmesi” denir.
İbra sözleşmesi; alacaklı ile borçlu arasında yapılmaktadır. İbra bir anlaşma niteliği taşıması itibarı ile;
Dolayısıyla, küçükler için kanuni temsilci tarafında verilmiş çalışma izninin, çalışma yaşamının gerektirdiği işlemleri yapmakta yetki vermekle birlikte, küçüğün ibra yetkisi bulunmamaktadır.
Yazılı olması yeterli olmakla birlikte, ibra edenin (işçinin) el yazısı ile olması, daha sonra dava konusu olan uzlaşmazlıklarda ispat yükümlülüğünün yerine getirilmesi açısından önem taşımaktadır. İşçinin imzanın kendisine ait olmadığına ilişkin iddialarının önüne geçilmiş olacaktır. Önceden hazırlanarak sonradan boşlukların doldurulduğu ibranameler mahkeme aşamasında geçerli sayılmamaktadır.
İş ilişkisi devam ederken imzalanan ibra sözleşmeleri geçerli değildir. Bu durum hem ibranamenin serbest irade ile imzalanması gerektiği kuralına hem de Borçlar Kanun’a aykırıdır. Yasa koyucu işçinin bütün hak ve alacakları ödendikten sonra işvereni ibra etmesini sağlamaya çalışmıştır. Yani ücret ödeme döneminin geçmiş olmasını ve haklarını aldıktan sonra serbest iradesi ile işvereni ibra etmesini istemiştir.
Bu bağlamda öncelikle belirtmekte fayda gördüğümüz husus, fesih tarihinde düzenlenen ve ileri tarih atılan ibranameler geçerli olmayacaktır. Sözleşmesinin feshinden bir ay sonra işçilik alacaklarının ödenmesi, bu suretle işçinin ibraname imzalamak üzere tekrar işyerine gelmesinin sağlanması, kıdem tazminatı bakımından -nakden ve defaten ödenmesi gerektiğinden- makul gözükmemekle birlikte, Yargıtay’ın kıdem tazminatının taksitle ödenmesine ilişkin kararları bulunmaktadır. Bu nedenle, tazminatın taksitlendirilmesi sureti ile bir ayı geçen sürede ödeme tamamen gerçekleştirildikten sonra ibraname imzalatılmasının mümkün olduğu kanaatindeyiz.
İbranamede, yapılan bütün ödeme kalemleri tek tek belirtilmeli ve tutarları yazılmalıdır. Yargıtay, “bütün yasal haklarımı aldım” şeklindeki ibra sözleşmelerini geçersiz kabul etmektedir.
Bu unsurları taşımayan ibra sözleşmeleri veya ibraname kesin olarak hükümsüzdür. Hakkın gerçek tutarda ödendiğini ihtiva etmeyen ibra sözleşmeleri veya ibra beyanını muhtevi diğer ödeme belgeleri, içerdikleri miktarla sınırlı olarak makbuz hükmündedir. Bu hâlde dahi, ödemelerin banka aracılığıyla yapılmış olması zorunludur.
[1] Yürürlükteki maddede şuan için bu tutar öngörülmüştür.